KAYBETMEK
Kaybetmek; sevdiğin bir eşyayı, insanı, kendini... Kaybetmek kavramı devreye girdiğinde nesneler anlamını yitirir. Özne de fiilin içinde erir. Artık tek önemli olan fiilin kendisidir Kaybetmek duygusu içinde binlerce duyguyu daha barındırır. Korkuyu, hüznü ve en çok da umudu... Bir şeyi kaybettiğinde içindeki o korkunç endişe kaplar tüm ruhunu. İçini kaplayan o duygunun esiri olursun artık. Benliğin kendinden uzaklaşır. Sadece kaybetmek fiilinin öznesi olarak kalırsın hayatta. Her kayıp önceki seni yok eder. Yeni bir sen yaratır. Herkes kaybettiği şeylerin yarattığı bir şeydir aslında. Seni senden alan da seni sen yapan da kaybettiklerindir. Her şey zıddıyla var olur ya; sevinç ve hüzün, yaşam ve ölüm... Seni de var eden kaybettiklerindir. Ne kaybetmiş olduğundan bağımsızdır kaybetmek. Aynı zamanda kaybettiklerin her şeyinle bağımlıdır da. Ya sen ona ya o sana... Kaybetmemek diye bir şey yok. Kaybettiklerinle yaşamaktır hayat. Hem en büyük yenilgindir önceki sen için, hem en büyük zaf