Donuk Gözler 2
Gürültüler
tarafından kuşatılmış
Bir
şehir gibiyim
Yine
şaşırmamış
Sessizliğimle
savaşıyorum
İnancım
daha da sağlam dünden
Surlarımda
açılan her gedik
Eskisinden
daha sağlam
Yaşam
ve anlam
Her
gedik böyle doldurulur işte
Şimdi
ben kendi başına
En
önde
Kendi
savaşımda
Kalabalıklar
içindeki kendi hayaletiyle savaşan
Atlı
bir süvari gibi
Kararlılıkla
veriyorum savaşımı
Ortaya
koyuyorum başımı
Yalnız
donuk gözlerinden
Vurulursa
ölebilecek
Bir
yarı-Tanrıyım
Kalabalıktan
ayrıyım
Toprakla
aynıyım
Yarı-Tanrı
olmak
Tanrı
babamdan bir armağan
Yahut
bir lanet
Hem
ölümlü hem de ölümsüz
Hem
gürültü için de hem de sessiz
Savaşmak
ve barışmak
İnsan
talihsiz
Yarı-Tanrı
lanetli
Tanrı
acımasız
Ve
Bu
kadar talihsizlik, lanet ve acımasızlık içinde
Bana
ait tek şey donuk gözlerim
Donuk
gözlerimle mağlubum
Donuk
gözlerimle galip
Donuk
gözlerimle sessiz
Donuk
gözlerimle umursamaz
Bir
şey arıyorum
Kalabalıkları
yararak
Durmadan
yol olarak
Hiçbir
yere varamıyorum
Ne
çok yol, ne az varış
Diyen
bir başka yarı-Tanrı’yı anımsıyorum
Gülümsüyorum
Donuk
gözlerimle
Yolu
öpüyorum
Donuk
gözlerimle
Gözlerimi
yumuyorum
İnsana,
yarı-Tanrıya ve Tanrıya
Veda
Comments
Post a Comment